Gümrük birliği üyesi olarak yükümlülükleri olan ve Avrupa Birliğine üyelik yolunda pek çok konuda oldığu gibi Avrupa teknik mevzuatına uyum sürecindede Türkiye’den beklenen çok şey var.
Türkiye’nin Avrupa Topluluğu ile imzaladığı 1996’da yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında ticareti engelleyen teknik engellerin kaldırılmasına yönelik teknik mevzuat uyumlaştırma çalışmaları ve bu bağlamda Türkiye’den beklenen “CE” direktiflerinin uygulamaya geçmesi, standizasyon, akreditasyon gibi alanlarda yapılacak çalışmalar netice itibarı ile tüketicinin sağlık ve güvenliğini ilgilendiren hususlar öncelik alınarak hazırlanmış düzenlemelerdir.
Tüketici memnuniyetinin ötesinde ürünlere sağladığı standardizasyon sayesinde tüketici beklentilerinin sürekliliğini sağlayacak ve ürünü yada markayı tanımayan tüketiciler için dahi “CE” işaretinin varlığı güven telkin edecektir.
Teknik mevzuat uyumu: uyumlaştırma ve uygulama süreçlerinden oluşur, uyumlaştırma sürecindeki çalışmalar, Türk Teknik Mevzuatı’nın AB Teknik mevzuatı ile eşleştirme çalışmalarıdır. Uygulama ise üretimden pazara çıkışına kadar mevzuat kapsamına giren ürünlerle ilgili gözetim ve denetim aşamalarını kapsar ki “CE” bu aşamalarda gerekli direktiflerin sağlanması sonucu elde edilen bir,uygunluk işaretidir.
Üreticiler açısından düşünüldüğünde pek tabi her kalite uygulaması, ürün güvenliğini artırıcı her ek tedbir bir ek maliyet olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ancak rekabetin yoğunlaştığı, globalleşmenin etkisiyle farklı coğrafyalardaki aktörlerin dünyanın her yerinde ürünlerini satabilecekleri Pazar aradıkları günümüzde artık tüketici nezdinde ürün tercihini etkileyecek başlıca faktörler bir marka kimliğinde sunulan kaliteli ve güvenli ürünlerdir diyebiliriz.
Avrupa Birliğinde serbest dolaşım gereği, teknik engellerin kaldırılmasına dair mevzuat çalışmaları ve “CE” işaretinin ürünlere iliştirilmesi Türkiye için zorunluluktur. ilgili bakanlıklar ve kamu kuruluşları tarafından hazırlanan ve ürünlere CE işareti iliştirilmesini öngören teknik mevzuatın sadece hazırlanmış ve ve gerekli teorik çalışmaların tamamlanmış olması yeterli değildir.
Yürürlüğe girmesi ve uygulanabilmesi içinde bu konuda devletin irade göstermesi özendirici teşvikler ve caydırıcı cezalar belirleyerek üreticiyi harekete geçirmesi gerekmektedir.
YORUMLAR